20 Aralık 2011 Salı
15 Aralık 2011 Perşembe
6 Aralık 2011 Salı
Benim İçin Önemlisin
Senin için neyim, bu umurumda değil. Sadece bir çılgınlık anı uzadı. Elimde kalan sen haricindeki sana dair çok şeydi; ben onlarla konuştum.
O zamanlar senin için neydim; bunu düşünmemişim. Çok sonra koydu sensizlik. Evet, garip bir cümle gibi gelebilir az önceki ama tam tamına öyle; "koydu". Bendeki her şeye bir şeyler koydu. Derdim bindi, binbir oldu. Mutluğum hiçti, bir fazlayla suretinden kalana sarıldım. Mutluluğumla bir defterin oldu. O defterin sayfalarındasın.
İçimdeki fırtına dinip de alaboradan kurtulmuş bir gemi güvertesi gerginliğiyle içime oturuverdin. Bir deniz kenarındaydım ve o kış günü, sahile vuran dalgalarda görüverdim seni. Anladığımda artık çok geçti. O deniz kenarımdaki halim, ah o anki ben; daha da yalnızlaştım.
Göstermeden sevenlerdenim; çok. Kırılan kalbime baktıkça gülümseyebilenlerdenim. Kırık bir kalbe bakarkense yapay gülümseyenlerden. Çoğu zaman içlenirim çünkü ben.
Şimdi anlıyorum hissettikçe sendeki hiçliğimi, yeni yeni anlıyorum sendeki beni.
Biliyor musun, ben çok kaçtım kendimden. İnsanlar bana "cesursun" derdi, bense kendime "kaçık" derdim. En çok bu halimle sevebiliyordum kendimi, kendimin farkında olmadan, o vakitler. Bir yerlerden kaçmak ve kaçıklık arasındaki o ince çizgiye gelirsen eğer birgün, bir selam borcun var bana.
Gevelemekten ibaret tüm cümlelerimin özü, sadece boyutsuz bir sevgiye dönüşen bendeki sensin. Benim için önemlisin. Çok üzme kendini. Artık ben de üzmüyorum kendimi ve kimseyi.
tâ
O zamanlar senin için neydim; bunu düşünmemişim. Çok sonra koydu sensizlik. Evet, garip bir cümle gibi gelebilir az önceki ama tam tamına öyle; "koydu". Bendeki her şeye bir şeyler koydu. Derdim bindi, binbir oldu. Mutluğum hiçti, bir fazlayla suretinden kalana sarıldım. Mutluluğumla bir defterin oldu. O defterin sayfalarındasın.
İçimdeki fırtına dinip de alaboradan kurtulmuş bir gemi güvertesi gerginliğiyle içime oturuverdin. Bir deniz kenarındaydım ve o kış günü, sahile vuran dalgalarda görüverdim seni. Anladığımda artık çok geçti. O deniz kenarımdaki halim, ah o anki ben; daha da yalnızlaştım.
Göstermeden sevenlerdenim; çok. Kırılan kalbime baktıkça gülümseyebilenlerdenim. Kırık bir kalbe bakarkense yapay gülümseyenlerden. Çoğu zaman içlenirim çünkü ben.
Şimdi anlıyorum hissettikçe sendeki hiçliğimi, yeni yeni anlıyorum sendeki beni.
Biliyor musun, ben çok kaçtım kendimden. İnsanlar bana "cesursun" derdi, bense kendime "kaçık" derdim. En çok bu halimle sevebiliyordum kendimi, kendimin farkında olmadan, o vakitler. Bir yerlerden kaçmak ve kaçıklık arasındaki o ince çizgiye gelirsen eğer birgün, bir selam borcun var bana.
Gevelemekten ibaret tüm cümlelerimin özü, sadece boyutsuz bir sevgiye dönüşen bendeki sensin. Benim için önemlisin. Çok üzme kendini. Artık ben de üzmüyorum kendimi ve kimseyi.
tâ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)