3 Ağustos 2012 Cuma

Bu Aralar #1

    * Okuduğum kitapta yazarın bir konudan bahsetmesi; o konudan benzer bir şekilde yayınlanmamış kitabımda değinmem ya elimi çabuk tutmam gerektiğini bana hatırlatıyor ya da her nerede olursa olsun birbirini tanımayan insanların "ortak bir bilinç"le birbirlerine bağlı olduğu konusundaki düşüncemi kuvvetlendiriyor. Fakat bir yandan da bu, beni kaygılandırıyor. Evet! Güneşin altında söylenmemiş hiçbir söz yok. Ama yine de söylemeli.

    * Bir yazarın dili önemlidir. Seçtiği kelimeler, her kitabında aynı, kurguları her kitabında birbirini takip eden kurgularsa, o yazar iyi yazar mıdır yoksa bir çember içinden mi okuyucusuna seslenir, yazar, karar veremedim.

    * Bir kalem alıyorum elime, bir cümle yazıyorum ve devamı gelmiyor. Bir sayfa açıyorum bilgisayarda, bir cümle yazıyorum ve devamı gelmiyor. Bir bekleme durumundayım. Neyi bekliyorum, bilmiyorum.

    * İnsan, kedi sahibi olunca, kendini de büyük bir kedi zannediyor. Bazen kendimi yatakta kedilerim gibi yatarken buluveriyorum; ön patiler ileri doğru uzanmış ve gergin, arka patiler hafif kıvrık ve kafa boyundan hafif geri düşmüş.

    * İnsanlar, ne kadar seni kırarsa kırsınlar, yine de güvenmek ve sevmek gerek. Bunu son zamanlar çok tecrübe ettim.

    * Sigarayı bıraktıracak bir sigara istiyorum.

    * Fotoğraflar, her ne görüntüyü yansıtırsa yansıtsınlar ne muazzamlar!

    * İlkokul küskünlükleri, çocuklar için masum bir şeydir. Büyüyünce yakışık almaz. Bu nedenle kırgın değilim. Sadece kendimi koruyorum.

Leontyne Price
    * Yazı yazabildiğim için, anlatacak çok şeyim olduğu için hayata ve yazıya teşekkür ettim.

    * İtalyan operaları ne güzel!

    * Leontyne Price! Sesini Maria Callas'tan daha çok seviyorum.

    * Gözünün önünde hayatına son vermek isteyen birine ilk müdahale ve göz yaşlarıyla onu hayata döndürme çabasını yaşadım. Korku dolu bir şey!

    * Artık çoğu şeye şaşırmıyorum. Buna rağmen, kabullenmiş bir hayatı da yaşamıyorum.

3 yorum:

  1. Bir yazarın seçtiği kelimeler her kitabında aynıysa ve kurguları da birbirini takip ediyorsa, evet, o yazar hep bir çember içinden- ve aynı çember içinden- seslenir okuyucuya. Bu doğrudur. Ama bu durum, onu kötü yazar yapmaz, gibi geliyor bana. Çünkü yazmak, özgür şartlar altında yapılan bir eylem ve hangi çerçeveden yazacağına yalnızca yazarın kendisi karar verir. Okuyucuya düşen, okumak ve anlamaya çalışmaktır. Hep aynı çemberden yazmasının da bir sebebi vardır mutlaka çünkü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eleştirmek istediğim aslında Elif Şafak'tı.
      Elif Şafak kitaplarını tekrar okumaya başladım. Keza ara ara bazı yazarların kitaplarını bir daha okurum. Bu defa beğenmedim. Beğenmediğim, şuan içinde bulunduğum duygu durumu, geçirdiğim değişim ya da kitapları daha önce okumuş olmam ve bu nedenle konularına aşina olmam sebebiyle bir beğenmemezlik değil; tekniği açısından... "günbegün", "haftabehafta", "senebesene", "son tahlilde" gibi her kitapta tekrar eden kelimeler ya da kelime grupları ve de zorlama romantik kelime yapıları... Gereğinden fazla mistik süslemeler... Bunlar rahatsız etti beni. Aynı zamanda dikkatle okuyunca her kitabında kurgular neredeyse birbirinin benzeri. Sanki ayrı ayrı kitaplar değil, bir seri okuyormuşum izlenimi uyanmaya başladı.

      Sil
  2. Ben sizin kadar açıklama getiremem çünkü Elif Şafak'ın yalnızca bir kitabını okudum ve çok beğenmedim. Ama onda beni asıl rahatsız eden, samimiyetsiz bir reklamcılık anlayışıyla popüler olması ve belli bir çevreyi arkasına almak adına kurnazca oyunlara başvurması. Taraflı bakıyor olabilirim, çünkü Çok Satanlar'a karşı bir antipatim vardır, önyargı da diyebiliriz.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...